1990’lı yıllar Türkiye’nin en  karanlık yıllarıydı binlerce kayıp on binlerce faili meçhul cinayet. 2 temmuz 1993 Sivas’da Kültür Bakanlığının desteğiyle Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin düzenlediği  Şenliklere provokasyon hakimdi . Asıl provokasyon aylar önce Aziz Nesinden gelmişti 26 Mayıs’ta  Salman Rüşdi İslam’a ve Hz Muhammet’e hakaretler eden  Şeytan Ayetleri kitabını türkceye çevirerek  bu hakaretleri düşünce özgürlüğü kapsamında  aydınlık gazetesinde  yayınlamaya başlamıştı. Şeytan ayetleri kitabı bir çok İslam ülkesinde yasaklanmış İran dini lideri Ayetullah Ruhullah  Humeyni tarafından  fetva verilerek Salman Rüşdi ‘nin başına 3 milyon dolar ödül konmuş tüm dünyada ve yurt’da protesto gösterileri düzenlenmişti.

Gazeteler Aziz Nesin daha önce İslam dini hakkında söylediği sözleri ‘’ Kuranın neyine inanayım’’ sözünü  manşete taşıyor   bunun  hatırlatılması üzerine ,’’Kuran’ın eskidiğini, hiçbir söz yoktur ki kimin sözü olursa olsun bin yıl geçerliliğini korusun, Kuran’a inanmam için aklımı yitirmem lazım’’ dediği  sırada neden saldırıyorsun ,neden insanların fikirlerine saygı göstermiyorsun müdahilleriyle  çifte minareler  medresesinde ortam iyice gerilmişti. Sivil  polisler Aziz Nesin’i hemen Madımak oteline götürdü . Cuma saati gelmişti insanlar Cuma’ya hazırlanırken bir provokasyon daha gelmiş, Can Şenliği oyuncuları davul çalarak gösteri ilanı yapıyorlardı. Polis davul çalınmaması konusunda uyardı, dinleyen olmadı . Hemen yan tarafta bulunan cemaate bunlar ezan sesini bastırmak için yapıyor söylentileri yayılmaya başlamıştı. Gercekten şenliklerin yapıldığı yerle insanların namaz kılmak için toplandığı cami çok yakındı, davul sesi ezan sesine karışmış alay edercesine Ezan okunurken davul çalınmaya devam ediyordu. Cuma bitmiş namazdan çıkan ‘’insanlar Vali istifa, Sivas Aziz’e mezar  olacak ‘’sloganları atarak Valiliğe  yürüyüşe geçmişlerdi. Asıl tepki çeken Aziz Nesin di. Allah inanmayan bir insan inançlı alevilerin içerinde ne işi vardı. Yıllar sonra bu soru sorulduğunda insan olmam yetmez mi demişti, gerçekten insan olabilmişiydi, İnsanların inançlarını aşağılamak  insanlık mıydı.

İnsanlar yavaş yavaş kontrolden çıkmış Vali istifa, Müslüman Türkiye, Sivas Aziz’e mezar olacak sloganları atarak yürüyüşe geçmiş kalabalık her geçen saat artmış, sloganlarda bir okadır marjinalleşmişti. Kültür merkezinde binlerce kişi birbirine girmiş, destek isteyen polise sadece 33 asker destek için gelmişti. İlk hükümet Konagına yönelen halk oradan ,Kültür merkezine yönlendirilmişti. İçerden kapıyı kitlemişlerdi, tehlike artıyordu o sırada, Refah Partili Belediye Başkanın Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasına karar verildi etkili de oldu halk dağıldı, dağılırken birileri onları sanki geri topladı yeni hedef Madımak oteliydi. Ortada garip bir durum vardı kalabalık on binlere yaklaşıyorken karşısında güvenlik güçlerinin sayısı yüzlerle ifade ediliyordu. Genel Kurmay Başkanı Doğan Güneş ‘’Garnizon Komutanına  Aziz Nesi’i sağ istiyorum’’ demiş ve Komutan Madımak Oteline gitmişmesede  otele yaklaşamamış, ‘’Asker Bosna’ya ‘’sloganları atılmış, geri çekildiği sırada En büyük Asker bizim asker slogonları atılmaya başlanmıştı. Sloganlar bile anlık değişiyordu. Otel önündeki iki otomobile  ilk ateş  verilmişti. Olaylar sırasında vardı bir şeyler, birileri göz yumdu havası vardı insanlarda. Silah sesleri yükseliyor ,yangına müdahaleye izin verilmiyordu. Olayların çıkmasına sebeb ola Aziz Nesi’i kurtarmak için itfaiye geliyor, polis arabasına bindiriliyor biraz darp ediliyor bu arada. Peki neden bu kadar Aziz Nesin  önemliydi. Doğan Güneş bile onun sağ kurtulmasını istemişti.İnsanın aklına şüphe gelmiyor değil .Zaten Aziz Nesin halkı kin ve nefret ayrımına sürüklemekden dava açılmıştı. Aziz Nesin'e bişey olmadı, Can Şenliği oyuncularınada bişey olmadı, olaylarla alakası olmayan insanlar öldü.Mahsun insanlar ölmüştü,olaya sebeb olanlar halkı kışkırtanlar hayatlarına devam ediyordu herzamanki gibi.

Bilanço  ağırdı.  33’ü Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinin düzenlemiş olduğu anmaya katılan misafirler, 2’si otel çalışanı 2’si olaylara karışan toplam 37 kişi ölmüştü.  Üç gün sonra yani 5 Temmuz  1993 günü Erzincan’ın Refahiye ilçesi Baş bağlar köyünü basan silahlı gruplar 33 kişiyi meydana toplayarak  kurşuna dizmiş evler ,okul , cami herşey yakılmış yıkılmıştı.Bunada tesadüf diyemiyeceğim, provokasyon tüm şiddetiyle halkların üzerindeydi.

Dört yıl sonra Gazi Mahallesinde ortaya çıktılar....sonra defalarca gördük aynı karanlık gölgeyi. 


Tarih 2014 Temmuz

Yorumlar